Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimiz de O, yuvasız çalıkuşu Bense kafeste kanarya O, dolaşmış daldan dala Savurmuş yüreğini Ben bölmüşüm yüreğimi Başkaldıran dizelere Kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimiz de elleri çığlık çığlık yanyana iki dünya ikimiz iki dağdan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik buluşmuştuk bir kavşakta unutmuştuk ayrılığı yok saymıştık özlemeyi şarkımıza dalmıştık mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde aramakmış oysa sevmek özlemekmiş oysa sevmek bulup bulup yitirmekmiş düşsel bir oyuncağı yalanmış hepsi yalan sevmek diye bir şey vardı sevmek diye bir şey yokmuş Acı çektim günlerce Acı çektim susarak Şu kısacık konutlukta Deprem kargaşasında Yaşadım bir kaç bin yıl Acılara tutunarak Acı çekmek özgürlükse Özgürüz ikimizde acılardan artakalan işte o bakışlarmış kuğu diye gözlerimde gün batımı bulutlarmış yalanmış hepsi yalan savrulup gitmek varmış ayrı yörüngelerde... |
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Aşk yakar derlerdi. Kül olursun da sesin çıkamaz. İnanmamıştım. Acaba hiç aşık olmadığımdan mi yoksa aşka inanmadığımdan mı? Yakıyormuş gerçekten yüreğin bedenin ruhun bir hiç uğruna küle dönerken sesin bile çıkmıyor. Sadece gözlerden dökülen bi kaç damla yaş ve uzun uzun sessizlik hüküm sürüyor acımasız günlerin karanlığında. Oysa yaşamak insanın canının bu kadar acıtmamalı. Sevmek Bu kadar imkansız olmamalı. Hayat bu kadar adaletsiz olmamalı.
|
9 Eylül 2013 Pazartesi
mutluluk mavi çocuk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder